Burun yapısının orantısız ya da şekilsiz olması aynalarla barışamamanın en büyük sebeplerinden birini oluşturur. Burnun biçimsiz bir şekilde büyük, küçük, eğri veya asimetrik olması yüzde kapladığı oranı etkilediği gibi bazen insanların hiç de istemediği bir burun görüntüsü oluşabilir. Burun görüntüsünden memnun olmayan kişiler, yüzün tam anlamıyla oturmaya başladığı 20’li yaşlardan itibaren de bu sorunun çözümü için burun düzeltme yöntemlerini araştırır ve süreç başlar.
Pek çok hasta rinoplasti ameliyatını, işlevsel sorunlardan ziyade gözle görülür şekil bozukluklarını tedavi ettirme amacıyla tercih eder ancak cerrahi işlem yapılmasını istemeyen veya operasyon sonrası problemi devam eden kişiler için de burun şekillendirmede farklı alternatif yöntemler de mevcuttur. Bunlardan biri olan ve estetik çözümlerin çoğunda kullanılan dolgu materyalleri sayesinde burun bölgesindeki eğrilik ve kavisler kolaylıkla yok edilebilir. Hızlı, risksiz ve sonuçları yüksek oranda olumlu olan burun dolgusu, ameliyatsız burun estetiği açısından en çok tercih edilen yöntemlerden biridir.
Hiçbir kesiye gerek kalmadan, sadece burnun sıvı dolgu ile şekillendirilmesi estetik açıdan istenilen görüntüye çok kısa zamanda ulaşmanızı sağlar. Yüz bölgesinde dolgunluğu sağlamak için kullanılan hyalürinik asit bazlı dolgular burun bölgesine enjekte edilerek estetik açıdan istenilen şekil oluşturulur. Burunda göze batan ve kişiyi rahatsız eden bazı asimetri sorunları bu şekilde yok edilmiş olur. Burun dolgusu ile kemerli burunların çıkıntılarını daha az belirgin hale getirmek, burun ucunu keskin ya da oval bir şekle dönüştürmek, burun ucu kaldırmak, burun kontürlerini belirginleştirmek ve burnun hatlarını daha keskin ya da yumuşak bir forma sokmak mümkündür.
Burun dolgusu, burun derisine sıvı enjekte edilmesinden dolayı liquid rinoplasti olarak da bilinir. Hyalürinik asit gibi vücutla kolayca özdeşleşen maddeler sayesinde deri altında burna istenilen şekil verilir ve bu şekil uzun süre varlığını korur. Elbette her dolgu maddesi gibi burun dolgusundaki maddenin de zamanla vücutta çözüleceğini göz önünde bulundurmak gerekir. Ancak hem cerrahi işlemlerden korkan hem de ilk ameliyatından sonra sürekli bıçak altına yatmak istemeyen hastalar için dönem dönem yaptırılabilecek burun dolgusu işlemi oldukça zararsız, acısız ve hızlı bir yöntem olarak burun estetiği çözümlerinde ön plana çıkar.
Burun estetiği yani rinoplasti yapılırken burun içi kıkırdaklar kullanılır ve işlemin uzunluğu 1 ila 3 saati bulur. Burun dolgusu ise yaklaşık on beş dakikada biten kısa bir işlemdir. Ayrıca bu işlemin hemen sonrasında dolgunun etkilerini hızlı bir şekilde görmek mümkündür. Yapılan işlem sonrası istenilen görüntüye bu kadar çabuk kavuşmanın verdiği mutluluk elbette ki paha biçilemez! Bu avantajlara aynı gün içinde gündelik hayata dönerek rutinlerine devam etmeyi de eklemek gerekir. Özellikle ağrılı, ödemli bir yüz ile günlerce evde bekleme fırsatı olmayan kişiler için bu yöntem oldukça idealdir.
Ameliyat sırasında çoğunlukla genel anestezi kullanılır ancak burun dolgusu işleminde basit bir lokal uyuşturma işlemi yeterli olacaktır. İşlem bitiminden kısa bir süre sonra bu uyuşukluk hissi yok olur. Böylece genel anestezi sonrası görülebilen kusma, bulantı ya da baş dönmesi sorunları ile karşılaşılmaz.
Burun dolgusu işlemi, ameliyat masraflarına göre çok daha uygun bir maliyete sahiptir. Ameliyat sonrası memnun kalınmayan burun görüntüsü sonrası mecburi revizyon işlemleri ayrı ücretler gerektirebilir. Burun dolgusunda ise deri altındaki sıvı düzgün bir şekilde yerleştirildiği takdirde görüntü açısından hiçbir problem görülmez. Her ne kadar zaman içerisinde dolgunun bir kısmı erise de istenilen zamanlarda dolguyu yeniletmek maddi açıdan hastayı ameliyat kadar zorlamayacaktır. Cerrahi işlemlerden sakınan ve düzgün bir burun görüntüsüne sahip olmak isteyen kişinin kendisine verebileceği en güzel ödüllerden biri burun dolgusu ile istenilen burun şekline sahip olmaktır.
Botoks her ne kadar kadınların yaptırdığı bir estetik uygulama olarak bilinse de...
İnsanlar birbirleriyle karşılaştığında ilk dikkat çeken nokta...