Rozasea veya halk arasında bilinen adıyla gül hastalığı; kızarıklık, şişlik ve sivilce oluşumuna sebep olan bir cilt hastalığıdır. Hastalık genellikle yüz, burun, alın ve çene bölgelerinde ortaya çıkar. Aynı zamanda daha çok orta yaşlı, açık tenli kadınlarda görülür.
Gül hastalığı, vücudun bağışıklık sisteminin hatalı çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Vücudun kendi dokularına saldırması sonucu yangıya yani inflamasyona neden olur. Bu yangı, vücudun organlarının etkilendiği bir dizi semptom üretir.
Gül hastalığı belirtileri, kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Yani her hastada farklı organlar etkilenebilir. Bunlar arasında;
Rozasea hastalığının kesin nedeni bilinmemekle birlikte hem kalıtımsal hem de çevresel faktörlerin semptomların ortaya çıkmasında etkisi olduğu düşünülmektedir. Teşhis hem semptomlara hem de laboratuvar testlerine dayanarak yapılır. Tedavi ise hem semptomların şiddetine hem de hangi organların etkilendiğine bağlı olarak değişebilir. Aynı zamanda semptomların kontrol edilmesi, inflamasyonun azaltılması ve organların korunması için ilaçlar kullanmayı içerebilir.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli konu, erken teşhis konmasıdır. Bu sebepten dolayı sizde gül hastalığı olduğundan şüpheleniyorsanız, bir sağlık uzmanıyla görüşmelisiniz.
Merhaba, Profesyonel güzellik uzmanlığı yapıyordum. Yaklaşık 6-7 yıldır burnumun şekil bozukluğundan şikayetçiydim. Çektiğim fotoğraflara hangi açıdan bakarsam bakayım burnumdaki o form bozukluğu bir şekilde gözüme çarpıyordu. Operasyon öncesi bir çok korkum vardı. Şişecek moraracak, ağrıyacak, günlerce işime gidemeyeceğim. Bir çok sorunla karşılaşacağımız düşünüyordum. Ama hiç düşündüğüm gibi olmadı.
Devamını OkuGülümseyerek yazdığım yorumumda yanağımda oluşan çukurumu doktorum Yücel Sarıaltın’a borçluyum. İlk başta iletişime geçtiğim doktor yardımcısı Tubanur Demirli motive ve ikna etti beni, iyi ki sebebim olmuş. Üniversite yıllarımda böyle bir uygulamadan haberim olsaydı, yanağıma boşuna kurşun kalem koyup arkadaşlarıma benim gamzem var demez, anında bu uygulamayı yaptırırdım. En güzeli; ömür boyu benimle kalacaksın. Gülmesem bile sempatik duruyorum. Ayrıca, yuvarlak yüzümü ince gösterip, hoş ince bir hava kattı. Klinik çok hijyenik ve çalışanlar çok anaç ve her konuda tedbirli disiplinli kişiler. Kliniğe gidip, benim öncesi ve sonrası halimi görmenizi çok isterim.
Devamını OkuYaklaşık 6 ay önce doktorum Yücel beye ameliyat oldum. İki operasyon gecirdim. Ve sonucundan çooook memnumun. Çok güzel ağırlandık. Ameliyat öncesi ve sonrasında çok yardımcı oldular. Kendisi gibi ekibide çok mükemmel! Dünyanın en İYİ en PROFESYONEL doktoru tarafından ameliyat olduğum için çok mutluyum! Doktorum Yücel beye, ekibine ve özellikle Assistanına çok teşekkür ederim!
Devamını OkuYaklaşık 2 ay önce Dr. Yücel ile burun estetiği olmaya karar verdim şu ana kadar sonuçlardan memnunum, Dr hastanede de aynı şekilde tedavi konusunda çok nazikti. Kendisini tavsiye ediyorum çünkü o sadece harika bir cerrah değil, aynı zamanda harika bir insan
Devamını OkuBu ikinci estetik operasyonum yücel hocaya ve ekibine çok teşekkür ediyorum ilk operasyonum kepçe kulak sorunuyla alakalı bir düzeltme yapmıştık çok çok iyi oldu kulak ellerine sağlık hocam 31 ocak ta burun ameliyatım oldu çok güzel olmuş burnum ama süreç içinde aklıma ne takıldıysa istediğim saatte hemşireler olsun asistanlar olsun çok ilgilendiler çok iyibir ekip çalışması var hocam zaten kurduğunuz aile ortamı ayrı bir güven sağlıyor tekrar tekrar çok teşekkür ederim herbirinize ellerine sağlık hocam çok güzel bir kulağım ve burnum oldu sayende.
Devamını OkuTürkiye'de ilk kez mutlak başarı ile. Tüm ameliyatlarında harika sonuçlar, güvenilir geri bildirimler ve ameliyat için ihtiyacınız olacak her şeyi içeren paketlerle Dr Yücel Instagram'da karşılaştı. Dr Yücel ve ekibi en başından beri beni güvenle karşıladılar. Beni derhal havaalanından almaktan, beni otele, kliniğe, hastaneye götürmeye kadar. Tüm sorularım asistan tarafından hemen cevaplandı ve kendimi çok güvende hissettim. Hiç şüphe yok ki, Dr Yücel ihtiyaçlarınıza öncelik veriyor, o harika, 360 lipo & bbl sonuçlarımdan çok memnunum. Her şey yolunda gitti, teşekkürler Dr Yücel & ekibi
Devamını OkuRozasea; yüzde kızarıklık, şişme ve akne benzeri lezyonlarla karakterize kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Genellikle yüzde, özellikle yanaklarda, burunda, alında ya da çene bölgesinde görülür. Rozasea hastalığının oluşmasında önemli etkenlerin genetik, çevresel ve vasküler faktörlerin bir kombinasyonu olduğuna inanılmaktadır.
Rozasea tedavisi, hem semptomların şiddetine hem de kişinin cilt tipine bağlıdır. Tedavi seçenekleri arasında topikal ilaçlar, oral ilaçlar, lazer tedavisi, ışık tedavisi veya cerrahi müdahale yer alabilir. Ayrıca gül hastalığı belirtilerini tetikleyen faktörlerden kaçınmak da önemlidir. Alkol, baharatlı yiyecekler, sıcak içecekler, güneş, soğuk hava, stres gibi faktörler hastalık semptomlarını şiddetlendirebilir.
Sonuç olarak gül hastalığı, ciltte rahatsızlık veren bir durumdur ancak uygun tedavi yöntemlerini kullanarak belirtiler kontrol altına alınabilir. Eğer gül hastalığı semptomlarından şüpheleniyorsanız, dermatoloğunuza başvurmanız önerilir.
Gül hastalığının tam nedeni bilinmese de;
Ayrıca gül hastalığı olan kişilerde bağışıklık sistemi değişiklikleri de gözlemlenmektedir.
Genellikle yüz bölgesinde ortaya çıkan gül hastalığı, cildin görünümünü de olumsuz etkileyebilir. Daha çok 30-50 yaş arası kişilerde görülür ve kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanır. Aynı zamanda, açık tenli insanların daha yüksek risk altında olduğu bilinmektedir.
Hastalık semptomları, özellikle de cilt enfeksiyonları, tedavi edilerek hafifletilebilir. İlaç tedavileri,hem ciltteki kızarıklığı azaltmaya hem de sivilceleri tedavi etmeye yardımcı olabilir. Öte yandan, hastalığın neden olduğu kızarıklıkları azaltmak için bazı değişiklikler yapmak gerekebilir. Bu değişiklikler arasında güneş ışığına maruz kalma süresinin azaltılması, stresten kaçınılması, baharatlı yiyeceklerin ve alkol tüketiminin sınırlandırılması bulunur.
Gül hastalığının en yaygın belirtisi yüzde kızarıklık, şişlik ve sivilce benzeri lezyonlardır. Yüz kızarıklığı genellikle yanaklarda başlar. Zamanla yüzün farklı bölgelerine yayılabilir. Gül hastalığı olan kişilerde gözlerde yanma, batma, kaşıntı veya göz kapağı şişliği de görülebilir. Hastalık genellikle alevlenme dönemleri ile seyreder. Bu dönemler arasında semptomlar hafifler.
Gül hastalığı, cildin orta bölgesindeki kızarıklık, şişlik, sivilce benzeri kırmızı lekeler ve göz çevresinde kanlanma gibi semptomlara sahip olan, kronik bir cilt hastalığıdır. Bu semptomlar genellikle yüzün orta bölgesinde, özellikle burun, yanaklar, alın, çene gibi bölgelerde görülür. Ancak bazı durumlarda, boyun, göğüs, kulak gibi bölgelerde de ortaya çıkabilir.
Gül hastalığı semptomları, kişiden kişiye farklılık gösterir. Yani hastalığın şiddeti değişkendir. Bazı kişilerde sadece hafif kızarıklık hissi olurken, diğerlerinde daha şiddetli semptomlar görülebilir. Şiddetli vakalarda, cilt kalınlaşabilir, hatta burun büyüyebilir.
Ayrıca gül hastalığı semptomları sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik semptomlar da içerebilir. Bazı kişilerde semptomlar; stres, kaygı veya depresyon gibi psikolojik faktörlerle ilişkilidir. Ciltteki semptomlar, kişinin özgüvenini düşürerek sosyal kaygıya neden olabilir. Bu nedenle gül hastalığı olan insanlar sadece fiziksel olanları değil, aynı zamanda psikolojik semptomları da ele almalıdır.
Gül hastalığı tedavisi kişiye özel olarak belirlenir. Bundan dolayı da tedavi, hastalığın şiddetine göre değişebilir. Tedavi yöntemleri arasında topikal ilaçlar, oral ilaçlar, lazer tedavisi ve cerrahi yöntemler yer alır. Ayrıca hastalığın neden olduğu semptomları azaltmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapmak da faydalı olabilir. Örneğin, hastaların çok sıcak ya da soğuk havalardan, güneş ışınlarından, alkol, baharatlı yiyeceklerden ve stresten kaçınmaları önerilir.
Gül hastalığı semptomları, hem cildin kalıcı hasar görmesine neden olabilir hem de kişinin kendine olan güvenini etkileyebilir. Ancak doğru tedavi yöntemleri ile rosacea belirtileri kontrol altına alınabilir. Bir cilt hastalığı olan rosacea tedavisi için uygulanan fiyat, hastadan hastaya değişir. Her hasta için tedavi prosedürü farklıdır. Bu nedenle fiyat farklılığı meydana gelebilir.
Gül hastalığı tedavisi için en sık kullanılan yöntemlerden biri topikal tedavilerdir. Bu tedaviler, cildin yüzeyindeki semptomları hafifletmek için kullanılan kremler, jeller ve losyonlar içerir. Bunlar arasında metronidazol, azelaik asit, ivermektin, brimonidin veya klindamisin gibi ilaçlar bulunur. Topikal tedaviler, gül hastalığı belirtilerini kontrol etmek için sıklıkla kullanılır.
Gül hastalığı semptomları şiddetli olduğunda doktorlar, oral antibiyotikler reçete edebilir. Bu tedaviler arasında doksisiklin, tetrasiklin ve minosiklin gibi antibiyotikler bulunur. Oral antibiyotikler, rosaceanın şiddetli semptomlarını kontrol etmek için kullanılır. Oral antibiyotikler topikal tedavilerle birlikte kullanılabilir.
Lazer tedavisi, rosacea belirtilerini azaltmak için kullanılabilen bir diğer tedavi yöntemidir. Lazer tedavisi, cildin altındaki kan damarlarını hedef alarak kızarıklığı azaltabilir. IPL tedavisi de cildin altındaki kan damarlarını hedef alan bir lazer tedavisidir. Bu tedavi; kızarıklık, damar genişlemesi ve akne benzeri lezyonlarda faydalı olabilir.
Gül hastalığı belirtilerinin kontrol altında tutulması için yaşam tarzı değişiklikleri de yapılabilir. Rosacea belirtileri; alkol, baharatlı yiyecekler, sıcak içecekler ve güneş ışığı gibi tetikleyiciler tarafından kötüleştirilebilir. Bu nedenle belirtileri kontrol altında tutmak için yaşam tarzı değişiklikleri yapmak faydalı olabilir. Örneğin, gül hastalığı semptomlarını kontrol altında tutmak için güneşten korunmak, yüzünü yıkarken nazik olmak, nemlendirici kullanmak, egzersiz yapmak ve stresten kaçınmak gibi önlemler alınabilir.
Sonuç olarak, rosacea tedavisi için birçok seçenek mevcuttur. Tedavi seçenekleri, semptomların şiddeti, kişinin yaşı, sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ancak doğru tedavi yaklaşımı ile rosacea belirtileri kontrol altına alınarak kalıcı hasar vermesi engellenebilir.
Rozasea tedavisi, semptomları hafifletmek için çeşitli yöntemler içerir. Bunlar arasında lazer tedavisi, antibiyotikler, kortikosteroidler, topikal kremler ve ilaçlar yer alabilir.
Lazer tedavisi, rozasea semptomlarını hafifletmek için en etkili olan yöntemlerden biridir. Bu tedavi yöntemi, cildin üst katmanlarındaki kan damarlarını hedef alarak, kılcal damarların daralmasına ve cildin kızarıklığının azalmasına yardımcı olur. Lazer tedavisinin etkisi genellikle birkaç seanstan sonra görülmeye başlar. İşlem genellikle acısız bir işlem olarak kabul edilir.
Ancak rozasea lazer tedavisi, herkes için uygun bir seçenek olmayabilir. Çünkü tedavi bazı kişilerde daha fazla yan etkiye sebep olabilir. Bu nedenle, tedavi hakkında uzman birinden fikir almanız oldukça önemlidir. Görüştüğünüz dermatolog, hem cilt tipinize hem de genel sağlık durumunuza göre size en uygun tedavi planını önererek tedavinin başarılı olmasını sağlar.
Gül hastalığı yorumları, hastalığı olan kişilerin hem deneyimlerini paylaştığı hem de birbirlerine önerilerde bulunduğu platformlarda bulunabilir. Ancak herkesin hastalığının şiddeti ve semptomları farklı olduğundan, başka bir kişinin tedavi yöntemi sizin için uygun olmayabilir. Bu nedenle, gül hastalığı yorumlarına bakarken dikkatli olmalısınız. Ayrıca doktorunuza danışmadan herhangi bir tedavi yöntemi uygulamamalısınız.
Diyeti
Rosacea diyeti, bu rahatsızlığın belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilecek bir besinlerden oluşur. Hastalığa sahip kişiler tarafından tüketilmemesi gereken yiyecekler arasında şunlar yer alır:
Bu gibi yiyeceklerden uzak durmak rosacea semptomlarının azalmasını sağlar. Ayrıca buharda pişirilmiş veya ızgara yapılmış beyaz et, somon, ton balığı tercih etmek önemlidir. Aynı zamanda ceviz, keten tohumu gibi Omega 3 içeren besinler, taze meyve, sebzeler, tam tahıllı gıdalar, zeytinyağı, yeşil çay gibi besinler rahatsızlığı tedavi etmese de belirtileri azaltmaya yardımcı olabilir. Ek olarak bol miktarda su tüketmek gerekir. Ancak herhangi bir diyet programına başlamadan önce doktorunuza danışmanız gerektiğini unutmayın.
Yüzde gül hastalığı olanlar, cilt bakımı konusunda özenli olmalıdırlar. Güneş ışınlarından korunmak, sıcak içecekler ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak da oldukça önemlidir. Stres yapan durumlardan uzak durmakta hastalığın semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Bunun yanı sıra gül hastalığı olan kişiler, diyetlerine dikkat etmelidir. Özellikle alkol, kahve, baharatlı yiyecekler ve işlenmiş gıdaların hastalığın semptomlarını artırabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle söz konusu yiyecekleri az tüketmek, hastalığın semptomlarını azaltmaya yardımcı olacaktır.
Gül hastalığına iyi gelen birçok tedavi yöntemi vardır. Bunlar arasında cilt bakımı, ilaçlar, kremler ve lazer tedavisi yer alır. Ayrıca hastalığın semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilecek birçok doğal yöntem de vardır. Örneğin; yeşil çay, aloe vera, papatya çayı ve lavanta yağı gibi doğal ürünler cildi rahatlatarak hastalığın semptomlarını azaltabilir. Ancak herhangi bir doğal yöntemi kullanmadan önce doktorunuza danışmanız gerekir. Gül hastalığına iyi gelen şeylerden bazıları şunlardır:
Bu öneriler cildinizi rahatlatmaya yarayabilir. Ancak doktorunuza danışıp size en uygun tedavi yöntemini seçerek daha kalıcı bir şekilde semptomları azaltabilirsiniz.
Gül hastalığı, genellikle yüz bölgesinde görülen bir hastalıktır. Ancak bazı durumlarda vücudun diğer bölgelerinde de görülebilir. Vücutta gül hastalığı için de yüz bölgesindeki tedavi yöntemleri kullanılabilir. Ayrıca vücutta gül hastalığına neden olan faktörleri araştırıp bu faktörlerden kaçınarak semptomları azaltabilirsiniz. Örneğin; sıcak duş, güneş ışınları ve stres, vücutta gül hastalığına sebep olabilir. Bu nedenle, bu faktörlerden kaçınmak veya azaltmak hastalığın semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Vücutta gül hastalığı, cildin kızarması, kaşıntı ve döküntüye neden olan bir enfeksiyöz hastalıktır. Hastalığın semptomları, enfekte olmuş kişide kırmızı veya pembe renkte, kabarık bir döküntü şeklinde ortaya çıkar. Bu döküntü, genellikle cildin yüzeyinde oluşur, ancak bazen cildin altındaki dokulara da yayılabilir. Hastalık, özellikle çocuklarda sık görülür, ancak her yaşta insanı etkileyebilir.
Gül hastalığı, genellikle streptococcus veya staphylococcus adı verilen bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonlardan kaynaklı olarak ortaya çıkar. Bakteriler, cildin yüzeyindeki küçük kesikler, sıyrıklar veya çizikler yoluyla cilde girerler. Enfeksiyon, cildin altında bulunan dokulara yayılarak daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Gül hastalığı, genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir. Antibiyotikler, enfeksiyonu kontrol altına almak için bakterileri öldürür. Diğer yandan bazı vakalarda, hastalığın daha ciddi olması nedeniyle daha fazla tedavi gerekebilir. Bu nedenle, hastalığın başlangıcında bir doktora danışmak oldukça önemlidir.
Rozasea (rosacea), yüzde kızarıklık, şişlik, kılcal damar çatlaması ve sivilce benzeri lezyonlarla karakterize kronik bir cilt hastalığıdır.
Rozaseanın belirtileri arasında yüzün ortasında kızarıklık, sivilce benzeri lezyonlar, kılcal damar çatlamaları, gözlerde kızarıklık, cilt kalınlaşması bulunur.
Gül hastalığı tedavisi, semptomların şiddeti ile bağlı olarak değişebilir. Tedavi yöntemlerinden bazıları tropikal tedavi, oral antibiyotikler, lazer tedavisidir.
İçindekiler