İçindekiler
Göz Kapağı Düşüklüğü Neden Olur sorusunun yanıtları da son zamanlarda en çok merak edilen konuların başında gelmektedir. Kimileri için rahatsızlık veren bu farklılığın tedavisi de bulunmaktadır. Gerek görme kabiliyetini etkileyen gerekse de estetik açıdan istenmeyen bir görünüm sağlayan göz kapağı düşüklüğü ile birçok kişinin kafasında soru işaretleri bulunabiliyor. Bu soru işaretlerinden biri de göz kapağı düşüklüğü neden olur sorusudur. Göz kapağı düşüklüğünün birden fazla nedeni olabilir.
Bu yazımızda sizler için göz kapağı düşüklüğü nedir, belirtileri nelerdir, tedavisi var mıdır, göz kapağı düşüklüğüne neler sebep olur gibi pek çok sorunun yanıtını inceledik. İşte göz kapağı düşüklüğü ile ilgili merak ettiğiniz soruların yanıtları…
Pitozis veya bir diğer adıyla göz kapağı düşüklüğü, göz kapağının normalde gözbebeğini 2mm’den fazla örtmesi olarak bilinir. Pitozis doğuştan olabileceği gibi doğumdan sonra farklı sebeplerden dolayı da kişilerde rastlanabilir. Doğumdan sonra genel olarak göz kapağı kasının yetersiz gelişimine bağlı olarak ortaya çıkar. Göz kapağı düşüklüğü tek taraflı veya iki taraflı olarak da görülebilir. Göz kapağı düşüklüğünün görmeye engel olup olmadığı oldukça önemlidir.
Farklı nedenlere bağlı olarak gelişen göz kapağı düşüklüğü doğuştan olabilir. Göz kapağı düşüklüğü göz kapağının gözün renkli kısmının bir milimetreden daha fazla örtecek şekilde uzun olması şeklinde görülen bir sağlık sorunu olarak bilinir. Çoğu zaman gözlerden yalnızca birinde görülse de nadir de olsa iki gözde de görülebilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü başlı başına bir sorun olabilir. Çoğu zaman görme kabiliyetini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bunun yanı sıra estetik açıdan istenmeyen görünüm de sağlayabilir. Bu neden çoğu kişi göz kapağı düşüklüğünün nedenlerini öğrenerek tedavi arama sürecine geçmektedir. Göz kapağı düşüklüğü ister doğuştan olsun ister sonradan gelişen bir durum olsun uzmanlar tarafından tedavi edilebilmektedir.
Çoğu zaman doğuştan olan göz kapağı düşüklü sonradan gelişen bir durum olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Buna örnek olarak göz kapağı düşüklüğü sinir ve kas hastalıkları kaynaklı da olabilir. Göz kapağını kaldıran kasın yeterince güçlü olmaması göz kapağının farklı derecelerde düşmesine sebep olabilir. Sonradan ortaya çıkan göz kapağı düşüklüğü nedenleri arasında en bilinenidir. Aynı zamanda yaşa bağlı olarak da gelişen bir durumdur. Sonradan gelişen bir durum olduğu için cerrahi yöntemlerle kısa süre içerisinde tedavi edilebilir.
Nörolojik nedenler arasında göz kapağını kaldırmakla sorumlu olan sinirin diyabet ve hiper tansiyona bağlı olarak hasarlanması ve kafa içindeki baskılardan kaynaklı da olabilir. Bu tarz sorunlar, göz kapağının kaslarını da önemli oranda etkilemektedir. Bu sebeple göz kapağı düşüklüğü nedenleri arasında diyabet ve yüksek tansiyon da yer almaktadır.
Farklı sebeplerden dolayı kullandığınız kontakt lensler de göz kapağı düşüklüğüne sebep olabilir. Lens kullanımı, gözün sağlığı için doğru ve hijyenik bir şekilde olmalıdır. Eğer lensi doğru ve hijyenik bir şekilde kullanmaya özen gösterilmezse farklı göz sağlığı sorunlarının yanı sıra göz kapağı düşüklüğü gibi hem estetik hem de görme sorunu sıkıntısı yaşanabilir.
Uzun süreli lens kullanımı, lensi gece çıkarmadan uyumak, hijyenik bir şekilde kullanmamak gibi pek çok unsur göz kapağı düşüklüğüne sebep olabilir.
Tümör de göz kapağı düşüklüğünü etkileyen nedenler arasında yer alır. Bunlar arasından en önemli olanı beyin tümörüdür. Beyin tümörü ciddi oranda göz kapağı düşüklüğünü etkileyen nedenler arasında ilk sırada yer alabilir. Çoğu zaman göz kapağı düşüklüğü beyin tümörünün de belirtileri arasında yer alabilir. Bu sebeple mutlaka doktorunuza danışmanız tavsiye edilir.
Farklı sebeplerden dolayı vücudunuzda oluşan ödemler de göz kapağı düşüklüğüne sebep olabilir. Ödeme bağlı göz kapağı düşüklüğü yaşıyorsanız mutlaka doktorunuza danışmanız tavsiye edilir. Bununla birlikte vücudunuzda ödem oluşturacak besinlerden ve yaşam tarzından da kaçınmanız önerilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü çoğu zaman gözle görülür bir sağlık sorunu olsa da bazı durumlarda yakında bakmak veya dikkatli incelemek gerekebilir. Bunun yanı sıra bazı özel durumlarda göz kapağı düşüklüğünün teşhisini yapmak için bazı testlere de ihtiyaç duyulabilir.
Doktorlar çoğu zaman hastaların öncelikli olarak fiziksel muayenelerini gerçekleştirmektedir. Bunun yanı sıra hastaların tıbbi geçmişleri de öğrenilmektedir. Çoğu hastada göz kapağı düşüklüğü sürekli olarak devam etmez. Bundan dolayı doktorlar veya uzmanlar, hastalardan göz kapağı düşüklüğünün ne sık aralıklarla sürdüğü ve ne kadar sık aralıklarla gerçekleştiği gibi tıbbi geçmişlerini öğrenmek isteyebilir.
Genel olarak göz kapağı düşüklüğünü tespit edebilmek için biomikroskopi olarak da adlandırılan yarık lamba muayenesi yapılabilir. Bunun yanı sıra Tensilon (edrophonium) testi olarak bilinen tensilon adlı ilacın damar yolu ile enjekte edilerek ardından kas gücünün incelenmesini sağlayan tanı testi, göz kapağı düşüklüğü ve nedenlerinin tam olarak belirlenmesi amacıyla da kullanılır. Bu test, genellikle göz kapağı düşüklüğünün Myastenia Gravis adlı göz hastalığına bağlı olup olmadığının araştırılmasında tercih edilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğünün belirtileri farklılık gösterebilir. En bilinen belirtileri arasında üst göz kapağının bir veya ikisinin sarkık olması gelir. Bu göz kapağı sarkıklığı çok dikkatli ve yakından bakıldığında fark edilebilecek düzeyde olduğu gibi çok belirgin bir düşüklük seviyesinde de olabilir.
Göz kapağı düşüklüğünün diğer belirtileri ise şu şekildedir:
Göz kapağı düşüklüğü veya bir diğer adı ile pitosiz hastalığının tedavi yöntemleri farklılık gösterebilir. Göz kapağı düşüklüğü farklı sorunlardan kaynaklı olabilir. Bu sebeple tedavi sürecine geçmeden önce mutlaka neden kaynaklı olduğunun teşhisi yapılmalıdır.
Hastanın yaşı, göz kapağı düşüklüğünün iki gözü de etkileyip etkilemediği, göz kapağının yüksekliği, göz hareketindeki kısıtlılıklar, göz kapağını tutan kasın mevcut gücü gibi unsurlar değerlendirilerek tedavi yöntemi uzman doktorlar tarafından belirlenir. Göz kapağı düşüklüğü çoğu kişilerde cerrahi tedavi yöntemi gerektirmeyebilir. Bu durumlarda doktorlar müdahale etmeyerek göz kapağı düşüklüğünün kendiliğinden geçmesini bekleyebilir. Fakat bu süreç içerisinde düzenli gözlemlerin yanı sıra hastanın görüşünün etkilenmemesi ve göz tembelliğinin oluşmaması açısından hastalığa özel gözlüklerin kullanımı önerilebilir ve göz damlasıyla müdahale edilebilir.
Göz kapağı düşüklüğü tedavisinin en bilinen yöntemi cerrahi müdahaledir. Doktorlar genel olarak yetişkin insanlar için cerrahi yöntemi önermektedir. Uzmanlar hastalığın durumuna göre göz kapağında fazla olan dokuyu alabilir veya göz kapağını tutan güçsüz kasın güçlendirilmesi için cerrahi müdahalelerde bulunabilir.
Göz kapağı düşüklüğü tedavisi kişiye göre farklılık gösterebilir. Bu sebeple fiyatlarda da farklılıklar olabilir. Uzmanlar çoğu kişi için göz kapağı düşüklüğü tedavisi olarak cerrahi yöntemleri önermektedir. Fakat çoğu içinde bazı durumlarda ise sadece gözlük veya göz damlası kullanımını önerebilmektedir. Göz kapağı düşüklüğü tedavisi olmayı düşünüyorsanız ve fiyatlarını merak ediyorsanız ilk olarak doktorunuza danışmanız faydalı olacaktır.
Annelik estetiği, oldukça ilgi görmeye başlayan yeni plastik cerrahi kavramlarından biri...
Hamilelik sürecini de içerisine kattığımız annelik döneminde kadınlar bebeklerinin bakımını birinci sıraya koymakta, ortaya çıkan ...